asi karargahların uğultusudur sabahın seher vaktinde ilk tomurcuk çiçeğe durur doğrulunca arkadaşlar sığınaklardan kıpırdanınca dünya ve halklar sırt sırta vurunca davranırım
davranırım coşkuyu omuzlayarak. hücrelerimde volkanik zelzeleler ve gözlerim ışıltısında taze bir fidandır yaşamak mağrur, alımlı, taze bir fidan.
kahrın penceresini aralayarak hınçla giriyorum dünyaya yaşlı küre çatırdıyor ağırlığımdan ve karşı koyuyor bana adi masallar anlatarak saray artıkları oysa anamın ak saçları şahidimdir şahidimdir doğumdan giden gelinim ve karanlık fatihalarıyla çocuk mezarlıkları.
insan yumuşacık cinayetler düşünebilir allahı düşünebilir ve meczup kralları mihrapların derin manasına oturtabilir ama acayip gelir nedense gökyüzü böyle sonsuz toprak böyle bereketli dururken cesetlerle dolu muhaceret yolları açlık ve insan soyunun sefaleti
işte bu yüzden işgal ordularından çözülen müfrezeler kahraman milislere bağlar atardamarlarını ve çekilmiş bir hançer gibi ışıldar ve bana kanayan yaralarından onikiye çakılmış bir kurşun olarak devrim her günün yirmidört saatinde.
ey günahkar dünyanın yüz akı sevdalıyım sanaTeksty umieszczone na naszej stronie są własnością wytwórni, wykonawców, osób mających do nich prawa.